Sonu İlan Edilen Ansiklopediler ve Aydınlanmanın Toplumsallaşması Üzerine


İngilizce olarak yayınlanan ilk ansiklopedi “Encyclopedia Britannica” 2012 yılı itibari ile artık yazılı baskı yapmama ve sadece internet üzerinden hizmet kararı aldı. Oxford sözlükten sonra Britannica’nın da artık yayınlanmama kararı alması gerçekten de insanlık tarihi açısından önemli bir dönemecin eşiğinde olduğumuz anlamına gelmektedir. Ansiklopediler ilk çıktıkları günden bu yana insanlığın aydınlanmasında büyük görevler üstlenmiş olmalarına rağmen bugün misyonlarını tamamlamadıkları da unutulmamalıdır.


Ansiklopedi fikri Roma zamanına kadar gitmektedir. Yayınlanan ilk ansiklopedi olarak gösterilen “Naturalis Historia” kitabını Gainus Plinius Secundus yayınlamıştı. İsa’dan Önce 1. yy’da yayınlanan eser doğa bilimleri, sanat, mimari, tıp, coğrafya ve jeoloji gibi bir çok bilimden konuyu anlatıyordu. 80.000 maddenin yer aldığı bu ilk eser bölüm bölüm yayınlanmış ve yazar vefat ettiğinde henüz tamamlanmamıştı. Bu ilk bütüncül eser çalışmasından sonra kültürel ve bilimsel küresel öncülüğünün el değiştirdiği her toplumda bu gibi eserler yayınlanmıştır. Araplar, Persler ve Çinliler bu tür kapsamlı eserler yayınlamışlardır.

Ancak Ansiklopedinin yeniden ve modern anlamıyla ortaya çıkması için ciltçiliğin, kitapçılığın ve bütüncül anlamıyla yayıncılığın gelişmesini beklemek gerekmekteydi. İlk kitapların ortaya çıkmasından sonra ve genel yayıncılığın yaygınlaşmasından sonra İngiltere ve Amerika’daki İngiltere kolonilerinde özellikle çiftçilere hitap edecek yıllıkları da bir tür Ansiklopedi olarak yorumlayabiliriz. Zira bu yıllık geleneği hem çeşitli bilimsel alanlardan konular hakkında bilgiler içeriyor hem de takvimsel bir düzende doğa olaylarının bilimsel açıklamalarını sıralıyordu.

1751 yılına geldiğimizde ise Fransız aydınlanmacısı Diderot ve etrafındaki aydınlamacıların genel geçer bütün bilimsel verileri bir eserde toplamak için yola çıkmalarıyla her şey değişecekti. Aslında İngiltere’de yayınlanan Cyclopaedia isimli Ephraim Chambers’ın Fransızca tercümesi olarak yola çıkan Diderot ve d’Alambert, geliştirdikleri akımla büyük bir atılım yapacak ve ansiklopedileri öncülüğünde büyük tartışmalara yol açmışlardır. Bu anlamıyla bugün kullanılan şekliyle maddeler halinde bütüncül bir sözlük olarak düşünüldüğünde Diderot ve ve d’Alambert’ın ilk “Ansiklopedi” yazarı oldukları tarihe not düşülebilir. Zira ondan önce vermeye çalıştığım diğer örnekler gibi eserler ad ve işlev olarak yakınlaşmış olsa da asla içerik olarak Diderot’un ansiklopedisi ile boy ölçüşemezlerdi.

Diderot’un Ansiklopedi’sinin yarattığı büyük heyecan ve tartışmalar bütün Avrupa’da yankılanmıştır. Diderot, birçok maddeleri kendi yazıyor olsa da bazı önemli maddeleri o maddenin tanınmış simalarına da yazdırabiliyordu. Bu nedenle Ansiklopedi Diderot’u bir eseri olduğu kadar büyük Avrupa Aydınlanması’nın bütüncül bir eseridir. Fransızlarla oldum olası kültürel, siyasal ve ekonomik bir rekabet içinde olan İngilizlerin böylesi bir girişim karşısında sessiz kalması elbette düşünülemezdi. Diderot’un ilk ciltlerini yayınlamasından sonra 1768’de “Encyclopedia Britannica” yayınlanmaya başlanılır.

Esasen İskoç aydınlanmacılarının bir girişimi olarak görünen, tam adıyla “Encyclopedia Britannica, or, A Dictionary of Arts and Sciences, compiled upon a New Plan” 20 cilt olarak planlanmıştır. İngiliz-Fransız rekabeti yanında Almanya’da kendi dilinde bir ansiklopedi arayışına girmiş ve ilk Alman dilli “Conversations-Lexikon” isimli eser 1796’da Leipzig’de basılmaya başlanmıştır. On sekizinci asırda bütün Avrupa’yı saran bilimsel ve entelektüel yaratım yarışı ansiklopedicilik ile daha da kızışmış, her çıkan ansiklopedi en fazla bilgiyi kapsama güdüsünü taşımıştır.


Fransızca “Encyclopedia”nın arkasında Diderot ve d’Alambert, Almanca “Conversations-Lexikon” arkasında Brockhaus isimli yazarlar olmasına rağmen “Encyclopedia Britannica” birçok kereler el değiştiren daha kapsamlı bir eser olarak dikkat çekmiştir. Özellikle Diderot neredeyse her yayınladığı “Encyclopedia” cildiyle yerleşik baskıcı unsurların düşünce kalıplarını yıkarken daha kavgacı daha ihtiraslı bir görünüm arz etmektedir. Bu nedenle Diderot ve d’Alambert’in “Encyclopedia”sı bir misyon üstlenmişken, diğer ansiklopediler ise daha çok yansız bir tavır çizmişlerdir.

İlk ansiklopedicilerin gösterdiği büyük efor ve toplumda yarattıkları büyük devinim ansiklopedi anlayışının giderek yaygınlaşmasını sağlamıştır. Dünyanın birçok yerinden yerel dillerde yazılmış yeni ansiklopediler ardı arkasına ortaya çıkmış ve aydınlanmanın küresel olarak halka inmesi sağlanmıştır. Yirminci yüzyılın savaşlarla geçen ilk yarısında insanlık bilimsel devinimden uzak kalmıştır. Bilim insanları savaşan cephelere çekilmişler ve insanlık ailesinin yüz karası silahların geliştirmesine öncülük etmişlerdir. Bu yüzyılın büyük bir çoğunlukla savaşlarla geçmesi tarihin hiçbir noktasında olmadığı kadar insanlığı karamsarlığa mahkum etmiştir.

Savaşların bitmesiyle yeniden bilimsel gelişmelere odaklanan büyük zihinlerin yaratımları yeniden bir araya getirilmeye başlanır. Yirminci yüzyılın ikinci yarısından günümüze kadar ise artık giderek azalan ivmeyle okuma oranları düşer, gelişen teknolojinin doğurduğu yeni iletişim araçları bilgi edinmeyi kitaplardan uzaklaştır. Kitap okuma oranlarının, gazete ve dergi satışlarının düşmesi artık yeni bir çağın geldiğinin habercisidir. Önce televizyon ardından bilgisayarın ortaya çıkmasıyla artık kitle iletişimi ve halk eğitimi başka bir boyut kazanmıştır.

Günümüzde ardı ardına kapanan gazete, dergi, radyo haberlerinin ardından şimdi sıranın artık kitaplara geldiğini görüyoruz. İlk yayınladığın günden bu yanan aralıksız olarak her yıl güncellenmeye ve kitleler tarafından kullanılmaya devam eden “Encyclopedia Britannica”nın yayınlarını durdurması büyük bir haberdir. Bu haberin bize anlattığı çok şey vardır. Artık bundan sonra basılı kitap satışlarının giderek daha da düşeceği açıktır. Özellikle de kitap maliyetlerinin çevresel etkileri göz önüne alındıkça. Zira küresel ısınma karşısında bütün dünyanın önlemler almaya hararetle karar aldığı bugünlerde hala bilgi ve enformasyon için ağaç kesilmesin göz yumulmayacağı açıktır.


İnternet’in yükselen değeri, iletişim araçları arasındaki kıyasıya reklam rekabetinde her geçen gün ağırlığını artırması ve özellikle gençlerin bu yeni iletişim aracından kadim bilgi araçlarına fırsat bulamaması giderek kitapları nostaljik birer meta haline dönüştürecektir. Bugün dünyanın en büyük kitap evleri aynı zamanda e-kitap yayımı konusunda büyük yatırımlar yapmaktadır. Gazetelerin internet sayfaları gazetelerden daha fazla ilgi toplamaktadır. Geleceğin hiç şüphesiz on-line olacağı açıktır. Bunun artıları yada eksileri başka bir yazının konusudur ancak olan budur. Gidişat bu yöndedir.

Gidişatın bu yönde olması elbette ansiklopedilerin misyonunu tamamladığını göstermez. Çünkü yükselen iletişim araçları da göstermiştir ki yetişen yeni nesillerin bilgi düzeyleri geçmiş kuşakların standartlarının gerisinde kalmaktadır. Özellikle de “gelişmekte olan ülke” olarak telaffuz edilen, bizimde içinde bulunduğumuz, ülkelerde. Bu ülkelerin en büyük ortak özelliği teknolojiye ulaşım imkanlarının artmış olmasına rağmen kültürel ve sosyolojik kalkınmışlıklarının batılı standartları yakalayamamasıdır. Bu durum çarpık bir kalkınmışlık olarak yüzeysel bir neslin yetişmesiyle daha da perçinlenmiştir. On sekizinci yüzyılda aydınlanmacıların bilginin toplumsallaşması için yola çıktıkları ilk ansiklopedilerden, parlak kağıtlı lüks kapaklı ciltler dolu hantal ansiklopedilere, oradan doksanların başında yaygınlaşan bilgisayarlar için üretilmiş özel Ansiklopedi CD-ROM'larından, bugün internet tabanlı on-line ansiklopedilere gelinen noktada hala bilgiden en az yararlanan ülkeler ne yazık ki fazla değişmemiştir.

İşte bu durumun ortadan kalkmasında ansiklopedilerin yeni on-line versiyonları ile daha büyük görevleri ortaya çıkmaktadır. Yazılı baskılardan çok daha geniş bir tabana yayılabilecek olan ansiklopediler böylelikle, özellikle gelişmemiş toplumlarda, eğitim ve fırsat eşitliğinin yaratılmasına olanak sağlayacaktır. İki yüzyıl öncesinin öncü ansiklopedicilerinin de asıl hedeflerine böylece daha da yaklaşılabilecektir. Zaten asıl amaçları bilgiyi evrenselleştirmek olan Gainus Plinius Secundus, Diderot, d’Alambert, İbn Haldun, Ephraim Chambers yada Arnold Brockhaus gibi aydınlanma neferlerinin de asıl amaçları bilgiye geniş kitlelerce ulaşılmasını sağlamaktı. Bu hedef kapitalizmin çarkları arasında oldukça metalaşmış iken bugün bu sürecin değişeceğini düşünüyorum.

Son olarak gelinen bu noktada Wikipedia’nın katkısına değinmek lazım. Elbette sonucun bu olacağın bilgisayarı üç yaşındaki bireylerin dahi kullanabileceği bir kolaylığa indiren Bill Gates ve Steve Jobs gibi isimlerin ortaya çıkışıyla kestirilebilirdi. Ancak yine de Jimmy Wales’ın özgür bileşim sistemi Wikipedia’nın internetin bilgi kaynağı olma özelliğini oldukça artırması Britannica’nın kapanmasına giden teknolojik sürecin çok önemli bir kavşağıdır. Sorulması gereken yegane soru Wikipedia olmadan internetin basılı materyal karşısında durup duramayacağıdır. Zira internetin gelişmiş iletişim ağına rağmen Wikipedia’nın bilgi dağarcığı olmaydı bugün internet hala bir eğlence aracı olmaktan öteye gidemezdi. Gözlerimizin önünde gerçekleşen bir fenomenal dönüşümün şahidi olmaktayız, bilgi binlerce yıllık mücadele sonucunda ilk kez, gerçekten, şimdi, özgürleşecek.


Dr. Selahattin ÖZKAN



Yararlanılan Kaynaklar:

  1. http://www.bbc.com/news/business-17362698
  2. http://en.wikipedia.org/wiki/Encyclopedia
  3. http://en.wikipedia.org/wiki/History_of_the_Encyclop%C3%A6dia_Britannica
  4. Arthur M. Wilson - Why Did the Political Theory of the Encyclopedists Not Prevail? A Suggestion - 1960
  5. Charles Morris - On the History of the International Encyclopedia of Unified Science - 1960

1 yorum:

  1. Siz istediğiniz kadar yalan söyleyin ,iftira atın ,yalan yanlış bilgiler yayın tüm dünyada Adaletiyle ,Hoşgörüsüyle nam salmış OSMANLI DEVELTİ 'NİN adını karalamaya gücünüz yetmez ,izin o ön yargılı ve saçma fantazi dünyanız Osmanlı gibi dünyaya örnek olmuş ,İslam'ı yaymış, temsil etmiş sözde modern Avrupa paçavralarına ders vermiş bu büyük devlettin adını kirletemezssiniz. Biz Osmanlı torunuyuz siz ne torunusunuz onu bilemem tabi. Onların izinden gidiyoruz. Siz istesenizde istemesenizde OSMANLI DEVELTİ UNUTULMAYACAK .

    YanıtlaSil